"DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ"NDE HAZIRLANAN RAPORDA TÜRKİYE'Yİ UTANDIRAN TABLO

İş Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi'nin 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü için hazırladığı Çocuk İş Cinayetleri Raporu'na göre; son 10 yılda en az 616 çocuk, çalışırken yaşamını yitirdi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, 20 Kasım Dünya Çocukları Günü dolayısıyla bir rapor yayımladı. Raporda iş cinayetlerinde yaşamını yitiren çocuklara dair veriler yer alırken ayrıca çözüm önerileri de sunuldu.

2013 yılında bu yana ülke genelinde en az 616 çocuk işçinin çalıştırıldığı için yaşamını yitirdiğinin bilgisine yer verilen raporda her ay ortalama 5 çocuğun çalışırken hayatını kaybettiği kaydedildi. Yaşamını yitiren çocukların 96’sı kız, 510’u oğlan çocuğu olarak kayıtlara geçti.

EN ÇOK ÖLÜM TARIMDA
Rapora göre çocuk ölümlerinin yarısından fazlası tarım iş kolunda meydana gelirken; tarım iş kolundan sonra en fazla ölüm inşaat ve metal iş kolunda yaşandı. Çocuk işçi ölümlerinin neredeyse yarısını trafik, servis kazası ile boğulma ve zehirlenmeler oluşturuyor.

Yine rapordaki verilere göre çocuk ölümleri en çok okulların tatil olduğu Mayıs ve Eylül ayları arasında yaşanıyor. Çocukların 4’ü 4 yaşında, 5’i 5 yaşında, 4’ü 6 yaşında, 5’i 7 yaşında, 12’si 8 yaşında, 12’si 9 yaşında, 24’ü 10 yaşında, 13’ü 11 yaşında, 32’si 12 yaşında, 39’u 13 yaşında, 61’i 14 yaşında, 87’si 15 yaşında, 123’ü 16 yaşında ve 195’i 17 yaşında.

İZMİR'DE 10 ÖLÜM
Rapora göre son 10 yılda 3 tanesi 14 yaş altı olmak üzere 10 çocuk yaşamını yitirdi.
Raporda şu tespitlere yer verildi:
 “TÜİK verileri (720 bin kişi), çocuk işçiliğin gerçek boyutlarını perdeliyor. Çocuk işçiliğin azaldığına dayanak gösterilen istatistiklerde, sayısı 1,5 milyonu bulan çırak, stajyer ve meslek eğitimi gören öğrenci olmak üzere çocuk işçiliğin ana gövdeleri eksik. Öte yandan çocuk işgücü anketleri, yaz aylarında değil, Türkiye’de mevsimsel olarak çocuk işçiliğin en az olduğu ekim ile aralık aylarında yapılıyor. Bu da çocuk işçiliğin gerçek boyutlarını gizliyor. 4 ve 5 yaşlarında çalışırken ölen 9 çocuk tespit etmiş durumdayız. Bu durum, çocuk işçiliğin bu yaşlarda başladığı anlamına gelmektedir. Bu yaş grubunda ölüm varken ‘5 yaşında çalışan çocuk gözlenmemesi’, bu anketlerin kapsamını bir kez daha sorgulamamıza neden olmaktadır. Çocuk işçi ölümlerinin yüzde 65,7’sini 15-17 yaş grubundakiler oluştururken 14 yaş ve altında bu oran yüzde 34,3’tür. Birinci maddede belirttiğimiz çırak, stajyer ve meslek eğitimi gören 1,5 milyon çocuğun yok sayılması, eğitime dair verilen bilgileri de gölgelemektedir. Bu süreçte önemli bir ivmeyi 4 artı 4 artı 4 eğitim sistemi oluşturmuştur. Eğitim Sen’in hazırladığı Çatışmaların Eğitim-Öğretim ve Öğretmenler Üzerindeki Etkisi Anketi’ne göre, bu uygulamanın başlatıldığı 2011-2012 eğitim-öğretim yılında Türkiye’de sadece 45 özel meslek lisesi varken son üç yıl içinde kamu kaynaklarıyla yapılan doğrudan destek ve teşvikler sonucunda okul sayısı yaklaşık 10 kat, özel meslek liselerine giden öğrenci sayısı ise 17,5 kat gibi astronomik bir artış göstermiştir. Ayrıca MEB’in, okulda olması gerekirken çalıştığını tespit ettiği ancak ulaşamadığı çocuk sayısını yaklaşık 440 bin olarak açıkladığını da belirtelim.
İş cinayetlerinde ölen çocukların yüzde 57,3’ü tarım, yüzde 19,5’i sanayi, yüzde 12,8’i hizmet ve yüzde 10,4’ü inşaat sektöründe çalışmaktaydı. İş cinayetlerinde ölen çocukların yüzde 77,4’ü ücretli veya yevmiyeli, yüzde 32,6’sı ücretsiz aile işçisi/kendi hesabına (yüzde 20’si çiftçi ve yüzde 12,6’sı esnaf) çalışandır.”
İSİG Meclisi’nin talepleri şu şekilde:
-Ucuz çocuk işgücünü teşvik eden ve bunun altyapısını oluşturan eğitim sistemi ve eğitim politikalarına son verilmelidir.
-Çocuk emeğiyle ilgili veriler bilimsel, güvenilir ve düzenli bir şekilde yayınlanmalıdır.
-Kayıt-dışı çocuk işçi çalıştırılan kişi ve kurumlara göz yumulmamalı, caydırıcı cezalar verilmelidir.
-Yasadışı çocuk işçi çalıştırmayı önlemeye yönelik tedbirler alınmalı, denetimler etkin ve sıkı bir şekilde yapılmalı, ilgili mevzuatlar yürürlüğe koyulmalıdır.
-Tüm çocuklar ücretsiz ve detaylı sağlık taramasından geçirilmelidir. Yeterli, sağlıklı ve dengeli beslenme imkânı sağlanmalı, bağışıklık sistemleri kuvvetlendirilmelidir.
-Çocuk işçilik yasaklanmalıdır
 

izmir