BÜYÜKŞEHİR MECLİSİNDE TARTIŞMALARA NEDEN OLAN ALİAĞA RAPORUNUN AYRINTILARI

İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nin Cuma akşamı gerçekleşen Eylül ayı olağan meclis toplantısının üçüncü birleşiminde gündeme gelen İzmir Büyükşehir Belediye'sinin, Aliağa ve yakın çevresindeki sanayi kuruluşlarının yarattığı çevre kirliğinin boyutlarının belirlenmesi amacıyla Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve TÜBİTAK ile birlikte hazırladığı bilimsel çalışma raporu tartışmalara neden olmuştu.

Hukuk – Çevre ve Sağlık – Deniz ve Kıyı Alanları komisyonları tarafından oy çokluğu geçerek gelen mecliste tartışmalara neden olan rapor AK Parti ve MHP Grubunun meclisi terk etmesinden kaynaklı meclisten de oybirliği ile geçmişti.

Gündem maddesine göre Aliağa ve yakın çevresinin, küresel çevre kalite standartları doğrultusunda kontrol edilmesinde, çevre ve halk sağlığı açısından risk yaratmayacak sınır değerlere uygun hale gelmesinde, tesislerde en iyi teknolojiler ve altyapılar kullanımının zorunlu hale getirilmesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından İzmir Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği ortamının talep edilmesi kararlaştırıldı.

2019 yılında alınan karar doğrultusunda başlatılan çalışmalara sonucunda Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin “Aliağa Bölgesi Toprak ve Bitki Kirliliği Sonuç Raporu”  ve  TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Başkanlığı’nın: “İzmir İli Aliağa İlçesi Çevre Durum Tespiti Projesi Sonuç Raporu”  İzmir Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı tarafından birleştirilerek Aliağa Çevre Kirliliği Sonuç Raporu hazırlandı.

Raporun danışma kurulunda Ege ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nden akademisyenler, TÜBİTAK uzmanları, İzmir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası ve TMMOB’a bağlı odaların İzmir Şubeleri ve FOÇEP yer aldı.

ALİAĞA BÖLGESİ TOPRAK VE BİTKİ KİRLİLİĞİ SONUÇ RAPORU
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi akademisyenleri tarafından Kasım-Aralık döneminde 162 adet toprak ve 177 bitkiden ve Mayıs-Haziran döneminde 162 adet toprak ve 177 adet bitkiden numune alarak ağır metal analizleri yaptı.  

Rapordan özetler:

-Demir-çelik, gemi söküm tesisleri ve diğer endüstriyel faaliyetlerin yoğun olduğu Horozgediği, Çakmaklı ve Bozköy çevresinden alınan toprak ve bitki örneklerinin, Pb, Cd, As, Ni, Fe, Mn, Cr, Cu, Co, Mo. Al ve Sn element konsantrasyonlarının, kirlilik baskısının olmadığı referans noktalardan alınan örneklere göre daha yüksek belirlendiği,

-Arseniğin diğer elementler gibi demir-çelik ve gemi söküm tesisleri bölgesinde sınır değerin üzerinde olduğunun belirlendiği, diğer bölgelerde ise sadece, proje alanının kuzey doğu bölgesinde alınan hem yüzey hem de yüzey altı toprak örneklerinde sınır değerlerin üzerinde arsenik olduğunun belirlendiği,

-Aliağa ve yakın çevresindeki yöreye özgü, yaprağını dökmeyen zeytin, kermes meşesi, tüysüz meşe, pırnal meşesi, sakız ağacı, akçakesme, kekik ve laden bitki örneklerinde ağır metal analizlerinin yapıldığı,

-Çakmaklı, Horozgediği, Ilıpınar ve Bozköy çevresinden alman bitki örneklerinin metal konsantrasyonlarının yüksek bulunduğu,

-Özellikle demir-çelik sanayi, petrokimya, gemi söküm tesisleri ile cüruf geri kazanım alanları ve çevresinden alınan bitkilerde Pb, Cd, Ni, Cu, Co, Mn, Mo. Al ve Cr konsantrasyonlarının yüksek olduğu ancak bitki çeşidine bağlı olarak kirlilik yükünün değişim gösterdiğinin belirlendiği,

- Her iki dönemde de alınan kekik, laden ve zeytin bitkilerinin ağır metal içeriklerinin daha yüksek olduğunun görüldüğü,

-Analiz sonuçlarının değerlendirilmesi ve kirlilik kaynağının belirlenmesi amacıyla kirlilik baskısı dışında kalan alanlardan alınan referans bitki örneklerinin ağır metal içeriklerinin genel olarak düşük çıktığı,

İZMİR İLİ ALİAĞA İLÇESİ ÇEVRE DURUM TESPİTİ PROJESİ SONUÇ RAPORU
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Başkanlığı uzmanları ise 40 noktada hava kalitesi ve 22 noktada ise su kalitesi izlemesi yaptı.
Rapordan özetler:
- Pasif örnekleme yöntemi ile 40 hassas noktada proje süresince toplam 2 dönemde kükürt dioksit (SO2), azot dioksit (NO2), ozon (03), hidrojen sülfür (H2S) ve uçucu organik bileşikler (VOC) parametreleri için havada çevresel izlemeler yapıldığı,
- 1. Dönem ölçüm sonuçlarına bakıldığında, SO2 ölçüm sonuçları 5 noktada uzun vadeli sınır değerinin (UVS), NO2 ölçüm sonuçlarının 3 noktada yıllık sınır değerinin üzerinde olduğu.
-  2. Dönem ölçüm sonuçlarına bakıldığında, SO2 ölçüm sonuçlarının 1 noktada UVS değerinin üzerinde olduğu, NO2 ölçüm sonuçlarının ise 1 noktada yıllık sınır değerin üzerinde olduğu,
-2. Dönem Ozon ölçüm sonuçlarının 8 noktada Hava Kalitesinin Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği'nde (HKDYY) verilen sınır değerin üzerinde olduğu,
- SO2 ve NO2 ölçüm sonuçlarına bakıldığında 1. Dönem ölçüm sonuçlarının 2. Dönem ölçüm sonuçlarından genelde daha yüksek olduğu, Ozon ölçüm sonuçlarının güneşlenmenin daha fazla olduğu yaz aylarında (2. Dönemde) daha yüksek seviyelerde bulunduğu,
- Sürekli ölçümlerin İzmir Büyükşehir Belediyesine ait mobil hava kalitesi istasyonu ile Helvacı, Bozköy, Horozgediği, Çakmaklı, Devlet Hastanesi, Gemi Söküm, Horozgediği ve Aliağa Kent Merkezi noktalarında en az 15 (onbeş) günlük süreler ile gerçekleştirildiği.
-Mobil hava kalitesi istasyonunu ile toz (PM10 ve PM2.5), SO2, karbon monoksit (CO), azot oksit bileşikleri (NOx). NO2, azot oksitler (NOx), O3, toplam hidrokarbon (NMTHC) ve hidrojen sülfür (H2S) parametrelerinin ölçümlerinin yapıldığı.
- Gemi Söküm noktasında 1.Dönemde gerçekleştirilen günlük PM10 ölçüm sonuçlarının toplam 14 gün boyunca 24 saatlik sınır değerinin üzerinde olduğu, ölçüm sonuçlarının ortalamasının Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği'nde (SKHKKY) verilmiş olan 50 µg/m3 yıllık sınır değerinden yüksek olduğu,
- Gemi Söküm noktasında 1. Dönemde gerçekleştirilen günlük PM2.5 ölçüm sonuçlarının toplam 16 gün Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ-WHO) tarafından verilmiş olan 25 µg/m3 24 saatlik sınır değerin üzerinde olduğu,
- Gemi Söküm noktasında 2. Dönemde gerçekleştirilen günlük PM10 ölçüm sonuçlarının toplam 10 gün 24 saatlik sınır değerin üzerinde olduğu, ölçüm sonuçlarının ortalamasının Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği'nde (SKHKKY) verilmiş olan 50 µg/m3 yıllık sınır değerinden yüksek olduğu,
- Gemi Söküm noktasında 2. Dönemde gerçekleştirilen günlük PM2.5 ölçüm sonuçları incelendiğinde, ölçüm sonuçlarının toplam 14 gün WHO tarafından verilmiş olan 25 µg/m3 24 saatlik sınır değerin üzerinde olduğunun görüldüğü,
- Büyük kirletici kaynak niteliğindeki çok sayıda işletmenin emisyon izni olmasına rağmen kümülatif etki göz önüne alındığında özellikle bazı parametreler açısından (PM10, PM2.5. VOC ve NMTHC) hava kalitesi seviyelerinin belli bölgelerde kötü durumda olduğu,
- Benzen parametresi için verilmiş olan 5 ug/m3 sınır değeri rafineri ve petrokimya tesislerine yakın olan bu noktalar ile birlikte özellikle demir çelik sektörünün yoğun faaliyet gösterdiği karayolu üzerinde bulunan noktalarda aşıldığı,
- Proje kapsamında çalışma alanında yer alan yerüstü su kaynaklarından (dere, gölet, baraj gölü vb.) 10 adet noktada ve yeraltı su kaynaklarından 30 adet noktada 1. Dönem örnekleme çalışmalarının Şubat 2021 ayında gerçekleştirildiği, alınan örneklerin analizlerinin Mayıs 2021 ayında tamamlandığı,
- Yerüstü ve yeraltı sularında yapılan analizler sonucunda örneklemeleri yapılan tüm kaynakların su kalitesi yürürlükteki mevzuat açısından değerlendirildiğinde, çok iyi/iyi kalitede su kaynağının mevcut olmadığı,
- Deniz suyu kalitesinin izlenmesine yönelik 1. Dönem çalışmalarının belirlenmiş olan 12 (oniki) adet izleme noktasında Mart 2021 ayında gerçekleştirildiği, alınan örneklerin analizlerinin Ağustos 2021 ayında tamamlandığı, deniz suyu kalitesinin izlenmesine yönelik 2. Dönem çalışmalarının Ağustos 2021 ayında gerçekleştirildiği, alınan örneklerin analizlerinin Nisan 2022 ayında tamamlandığı,
- Deniz suyu ve sediman örneklerinin analiz sonuçlarına bakıldığında Nemrut Körfezi kıyısında yer alan noktalarda kirletici konsantrasyonlarının daha yüksek olduğu ve geçmiş çalışmalara nazaran özellikle kalıcı organik kirleticiler açısından bir birikimin olduğu,


 

aliağa